7 Kasım 2014 Cuma

Osmanlı’da Yemek Yeme Alışkanlıkları

Sarayda bile yemek yerde yenir, çatal bıçak yerine kaşık ve parmak kullanılır, eller ibrikten dökülen suyla yıkanır, sofra adabı ve kurallarına uymayanlar hoş karşılanmazdı. Osmanlı sofra kültürü en az Osmanlı mutfağı kadar kendine has özellikler taşıyordu.

Osmanlı döneminde, sarayda bile Batılı anlamda bir yemek odası, yemek masası ve bu masaya uygun mobilyalar yoktu. Yemek sarayda, konaklarda, tabii ki halkın yaşadığı evlerde yere kurulan sofralarda yenirdi. Araştırmacı Marianna Yerasimos, sofranın aslında yere yayılarak, üzerinde yemek yenilen meşinden bir yaygının adı olduğunu söyler. Sonradan üstünde yemek yenilen daire şeklindeki bacakları olmayan masaya sofra adı verildi. Konaklarda yemek zamanı geldiğinde, yemek yenecek odanın ortasına bir örtü örterler, onun üstüne bir sehpa koyarlar, sehpanın üstüne de genişçe bir sini yerleştirirlerdi. Kalaylı bakır kaplarda getirilen yemekler bu sininin üstüne dizilirdi. Yemek yiyecek olanlar bu sininin etrafında bağdaş kurarlardı.

Hizmetkârlar yemek başlamadan önce sofraya oturanların ellerini yıkamaları için ibrik ve leğen getirirlerdi. Ana yemekler kapaklı sahanlar içinde, teker teker getirilir ve siniye bırakılırdı. Herkes aynı kaptan yemeği yerdi. Yemekler hiç ara verilmeden peş peşe servis edilirdi. Yemek bitince sahanlar, siniler, hızla kaldırılırdı. Eller yeniden ibrikten dökülen suyla yıkanırdı. Daha sonra kakuleli kahve ile çubuk içilirdi.

Sofra Kurallarına Aykırı Davranışlar


Abdülaziz Bey, yazdığı ‘Osmanlı Adet ve Merasim ve Tabirleri’ kitabında sofra yasaklarını şöyle sıralamıştı:
  • Yemeğe ev sahibinden önce oturmak, ondan sonra kalkmak. 
  • Ev sahibinden önce yemeğe el uzatmak. 
  • Ekmek ve yemeği büyük lokmalar halinde almak. 
  • Kaşığı sonuna kadar ağzına sokmak. 
  • Sofradaki ekmek kırıntılarını elle toplamak. 
  • Sofrada durmadan şunun bunun yüzüne bakmak. 
  • Yemekte herkes elini çektiği halde yeniden yemeğe uzanmak. 
  • Hoşaf içerken kaşığı önüne yakın bir yere silkelemeden yeniden kâseye sokmak. 
  • Kahveyi içerken höpürdetmek. 
  • Suyu çok hızlı, şerbeti sonuna kadar içmek.